Söz konusu “sandobiç”se, gerisi teferruattır! Pardon “sanduviç”’se. Yok olmadı “sandöviç”’se. Yok yok bunlardan hiçbiri uymuyor gibi, yazılışı konusunda toplumsal mütabakata varılamıyor ki; sandviç, sandvic, sandvich, sandwiç, sandoöç, sandöviç, sandibiliç, sanpvc, dansovic, sandeç, sadnilç, sandoriç, sandibiç, sandöbiç, sandübiç, sanboçi, saponce, sapiçin, sandvilic, sandbolic, saboniçs, sadçiv, sandivici…
Türk dil kurumunun bir karar vererek bizi kurtarmasını beklediğim çileli fast food isimlerinden birinin tarihçesine değineceğimi, tarifini vereceğimi ve gırgırını yapacağımı şimdiye kadar çoktan anlamış olmalısınız. O kadar da şatafatlı bir şey de değil ki altarafı “ekmek arası” tabirini dilimizin dönmediği lüzümsuz bir ifade ile söylememiz gerektiğinde karşılaştığımız entel dantel bir isim. Aralarında fark yok da değil hani, ekmek arası yarım ekmekten yapılır ve kuru olur, sandviç ise 2 dilime de ıslak bir şey sürülerek ve kurutulmuş yesil fasulye yemeğinin sandviçi olmaz ama ekmek arası olur!! Diğer biri isim karmaşası yaşanan gıda için bakınız; Poğaça!
Kim icat etmiş peki bu adı? Bence bakkal amcalar değil de sağlıklı beslensin çocuğum diyen anneler. Evde ne yapabilirim ben bu çocuğa abur cubur niyetine demişler, yaratıcılıklarını kullanmışlar, iki dilim arasına kıstırılmış atıştırmalık bir gıda olmuş bize sandviliç. Yok böyle yazılmıyordu ya!!! Gerçekten bu gıdanın isminin cisminin uydurukçu annelerimizden geldiğine inanmadınız değil mi? Ben uydursam böyle uydururdum ama boş durmadım okudum, sizin için araştırdım. Bu gıdanın cismini Sandwich Adaları 4. Kontu “John Montagu” kısaca namı değer Bay Sandviç tembelliğinden icat etmiş.
Başka bir gizem daha benim için; “Sandwich adaları mı?” James Cook (ünlü bir kaşifmiş kendisi) 1778`de keşfettiği Hawaii adalarına verdiği isim tabi ki geleneksel olarak en yakın dostunun adı olmuş; Britanya Bahriye Nazırı Lord Sandwich. Ama Adalarda yaşayanlar ismin uzunluğundan artık nasıl bıktılarsa kendilerini bu Lord’dan kurtarıp en büyük adalarının adıyla anılır olmuş. Gene aynı Lord’dan adını alan masum yiyecek de gece gündüz kumarhaneden çıkmayan, öyle ki yemek yemek için bile kumardan kalkmayan Sandwich adalarının 4. Lordu John Montagu’nun oyun sırasında yediği ekmek arası abur cuburun literatüre geçişi Lordu olduğu adaların ismi ile olmuş. Bay sandvic den sonra da ekmek arasına sıkıştırılarak yapılıp yenen yiyeceğin adı sandviç olmuş. Kaynak İsmini söylemesi ne kadar zor olursa olsun gece atıştırmalarında, ders/iş aralarında, pc/tv başında, piknik spesiyallerinden önce yenildiğinde miğde kazıntısı denen denilen o meşhur iç gıcıklanmasını rolantiye alır.
18. yüzyıldan bu yana o kadar tutulup beğenilmiş ki en güzel lezzetlisini oluşturmak için İngiltere’nin güneybatısındaki Bristol Üniversitesi bilim adamları kolları sıvamış. 9 değişken göz önüne alınarak yapılan hesaplamada mükemmel sandviçin içine ne kadar çedar peyniri, mayonez ve salata konulması gerektiğini hesaplamışlar.Buna göre mükemmel sandviçin matematiksel formülü;
w=[1 ((bd)/6.5)) – s ((m-2c)/2) ((v p)/7t)] (100 l/100). Şekilinde imiş. “Ne demek ayol bu?” diyorsunuz tamam açıklıyorum;
“w”, milimetre olarak peynirin (onlar ceddar peyniri kullanmışlar) kalınlığını, “b” ekmeğin kalınlığını, “d” ekmeğin özelliğini (beyaz ya da tahıllı), “s” margarin ya da yağın miktarını, “m” mayonezin, “l” marulun, “p” turşunun, “v” domatesin miktarını gösteriyormuş. Ve hatta Profesör Geoff Nute başkanlığındaki ekibin yaptığı araştırmanın ürünü olan formülün yüzlerce denek ve karmaşık ölçü aletleri kullanılarak hazırlandığı söylenmiş. Hatta sizler de “Oranlı sandviç” hazırlamak isterseniz, biraz da yabancı diliniz varsa www.cheddarometer.com sitesini kullanabilirsiniz. Kaynak;
Biz öyle formüldeki gibi ceddar peyniri falan kullanmadan stokçu kişiliğimize inanıp, buzdolabınızın birikim gücüne güvenip masalar kurup şölen ziyafetleri verme kapasitemizi yok sayarak tembel anınızda yapabileceğiniz en az bir sandaviç tarifine bakacağız.
Ekmek olarak hem doyurucu hem de uzun süre tok hissetmemizi sağlayacak olan çavdar ya da tam buğday ekmeği tercih edeceğiz çünkü lezzet açısından da bu ikisi gayet başarılı sonuçlar vermekte. Tamam kabul bende fırından yenice çıkmış sıcacık bakkal ekmeğine nutella sürüp ısırarak uzata uzata yemeyi seviyorum ama… Nutella mı dedim? Hayır hayır!!!! Hala içinizde bu şeytanı kelime gezmeye devam ediyorsa lütfen aşağıdaki resme odaklanın.
Peynir; tercihen yarım yağlı/tam yağlı klasik peynir. Diyet yaparak beslenme düzenini değiştirdiyseniz bile ağzınıza bıraktığınız lokmanın miktarını azaltarak düzgün lezzette peynirler yemeye devam etmelisiniz. Bahsi geçen krem peynir vs. değil, yanlış anlamalara meyil etmeyin.
Ekmek peynir ikilisine lezzete destek verecek diğer saz arkadaşları ise kesinlikle sucuk, sosis turşu vs. değil. Miğdemize dost olan arkadaşlar; domates, közlenmiş yeşil biber, marul roka, tercihen turb vs.
Sandvicimizi yerken lokmalarımıza eşlik edecek sıvı da “hanım bir çay koy da içelim” cümlesinden hareketle ince belli bardakta iyi demlenmiş açık bir çay. Sıcak birşeyler içmek istemediğiniz zamanlarda şekerli içeceklere aldanmayın illa baloncuklu olsun istiyorsanız soda, yok gerek yok derseniz tabii ki su. Bu kadar konuştuktan sonra tarifimizi verelim.
Malzemeler;
İki dilim çavdar ekmeği (Ben uno premium çavdar kullanıyorum)
20 gr peynir (damak tadınıza göre her türlüsünü kullanabilirsiniz)
“Ya1 tatlı kaşığı hardal (toz olan da değil, bol kalorili sos olan da. Bildiğimiz tat ya da calve hardal)
ya da 1 tatlı kaşığı kahvaltılık sos
ya da 1 çay kaşığı zeytin ezmesi (bunun yerine 2-3 çekirdeği çıkarılmıuş zeytin de kullanabilrsiniz”
1 tutam kekik
1 yaprak marul (ya da közlenmiş biber)
1 adet domates (bunların bazı dilimleri genelde anarşist olurlar, yerken ekmeğin arasından düşmesin isterseniz koymayabilirsiniz)
1 adet salatalık
Dilim ekmeklerimizin iç kısımlarına ıslaklık versin “ekmek arası” kavramında uzaklaşsın sandviçimiz diyeseçtiğimiz hardal, kahvaltılık sos ya da zeytin ezmemizi sürüyoruz. Hatta lezzet patlaması yaşamak isterseniz bir dilimine hardal diğerine kahvaltılık sos ya da salça vs. de sürebiliriz. Lezzetlendirilmiş dilimlerimizin üzerine kekiğimizi serpiyoruz. Üzerine ince bir dilim peynir, üzerine incecik bir dilim salam, üzerine ince doğranmış salatalık domates, üzerine marul koyarak 2. Dilimimizi ekmeğin üstüne kapatıyoruz.
Homer simson’un sandviçine benzemeyecek tabiki bizimki, minicik ve yediğimizde çok çok doyusucu en önemlisi de sağlıklı bir kahvaltılık olacak.
Ben bu sağlıklı atıştırmalığı özellikle sabahları 5 dakika daha fazla uyumak için kahvaltı yapmadığım günlerde (kısaca her gün) geceden hazırlayıp paketleyip ertesi gün kendimi işe sürüklerken yanımda götürüyorum ki zaten bunu yapmazsam her gün her gün simit yemekten içim dışım susam oluyor. Nasıl paketlediğimi de aşağıda gösterdim.
Afiyet olsun.