Gördüğümü, duyduğumu, öğrendiğimi paylaşmadan duramıyorum ki…
Gözüme güzel görünen her şeyi, kulağıma hoş gelen her sesi, sanata dair görselliğe dair her bir şeyi tekrar tekrar insanların gözüne sokarcasına anlatma iç güdümü yenemiyorum kısaca. İşte bu muhteşem keşiflerimden biri daha; Obje fotoğrafçılığı….
Sizleri tanıştırmak istediğim insan, sıkıcı nesnelere can veren, renklendirip üzerine proje (Bent Objects) kuran adam Terry Border…
Minik minik objeleri bir araya getirip onlara güzel güzel kompozisyonlar hazırlayıp fotoğraflıyor kendisi…
“Elimizde birkaç fıstık, meyve, sebze, spatula, bıçak, bardak, fincan ve teller olsa neler çay demleyip içmek yererine, yada meyveleri soyup, fıstıkları atıştırmak yerine ne yapabiliriz?” sorusunun en eğlenceli cevabını vermeye davet ediyorum sizi. Düşünelim ki bu her evde belki de her an bulabileceğimiz objeleri kuklalaştırıp insan gibi giydirip hareket ettirsek… Onların da duyguları, düşünceleri, karakterleri, iş hayatları, aşk hayatları olduğunu tasfir etsek ve fotoğraflasak ne çocukça ama ne matrak olur değil mi?
Fotoğrafçı Terry Border (aynı zamanda heykeltraş) günlük sıkıcılığın içinde hiçbir özelliği olmayan sıradan nesneleri biraz mizah katarak yeniden yorumluyor ve onlara bambaşka yaşamlar sunuyor.
Nasıl mı? Siz hiç zombi fıstıklar ile karşılaştırınız mı?
Ya da tabaktan kaçan salyangoz makarnayı?
Nesneler arasında ilişki ve diyalog kuran Terry Border‘ın formülü basit:
Gündelik nesneler + anthropomorphism* = bent objects.
*Anthropomorphism: İnsan şekilcilik… İnsan şeklinin ya da özelliklerinin insan olmayan objelere/hayvanlara yakıştırılması. Şirket logolarındaki ya da çizgi filmlerdeki hayvanlar güzel örneklerdir… İki ayak üstünde dururlar, gülümserler, konusurlar. Bir çeşit insanın kendi dışındaki dünyadan anlam çıkarma ve onu kendine benzetme alışkanlığıdır.
Yaratıcılığına ve yeteneğine hayran bırakıyor. Çok daha fazla fotoğrafını görmek için buyrun; Bent Object