Geçen hafta sonu annemin doğum günü idi. Ben doğumgünlerinde hediye almayı-vermeyi çok severim. Satın alıp kişilere hediye vermektense kendi el emeğinle yapıp hediye etmesi de çok daha romantik bir düşünce gelir bana. Bu amaçla oturup kendi kendime anneme günlere giderken içine cicili ayakkabılarını koyabileceği bir çanta yapayım istedim. Peki nedir nereden çıkmıştır bu çanta?
Bir kere temel olarak taşıma aleti. Çocuklar fındık fıstık şeker dolu olduğu için ceplerine sığdıramakdıkları okul kitaplarını böyle bunlara doldurur okula giderler. İşe giden kokoş kadınlar ceplerine dolduramadıkları telefonu cüzdanı bunun içine koyar birde çantasını kıyafetine uydurarark moda akımı sınırları içerisinde olmayı önemserler. Bazen kendilerini korumak için tehdit unsurunun kafasına vurmak suretiyle savaş aleti olarak kullanırlar. Hatta daha çok çantayı kadınlar taşıma aleti dışında yok aksesuarmış, yok savaş aletiymiş, yok kişilik dedektörüymüş falan derken prestij meselesi olarak kullanır olmuş günümüzde. Hatta Irvin D. Yalom, Divan isimli kitabınd kadın- cinselliği ile çanta kavramını eşleştirmiş, dahası kitabın geri kalanında Freud’un Kadın çantası-vajina benzetmesi ile ilgili cümleler kurmaya devam etmiştir. Bilmeyenler için kısaca bahsediyorum cümlelerden;
“Kitapta psikjiyatrist hastası olan kadına ilgi duymaktadır, hasta kadın da terapistini kışkırtmakta, her zaman hayali cinsel birleşmelerinden bahsetmektedir, ama asıl amacı psikiyatristinden intikam almaktır.
Psikiyatrist bir gün hastasıyla ilgili bir rüya görür, havaalanında karşılaşırlar, birbirlerine sarılırlar, lakin aralarına çanta sıkışır ve sarılmaları çok rahatsız olur. Psikiyatrist bunu, “seni tedavi etmeye çalışıyorum ama sen aramıza cinselliğini, yani çantanı sokuyorsun” diye yorumlar. Havaalanında olmalarının sebebi de terapinin bir tür yolculuğu simgelemesidir. Bu yorum hastayı etkiler, olaylar gelişir.”
Bütün üzerine yazılmış şehir efsanelerini, psikiyatrik analizleri geçicek olursak çanta esasında herkes yanında her an bulundurmak isteyeceği malzemeleri rahatlıkla taşıyabilmesi için uydurulmuş bir tarz bohçadır ve günümüz dünyasında her biri farklı isim le tanımlanacak şekilde çeşit çeşittir. İşimizi kolaylaştırmak için sizlerle çanta isimleri sözlüğünü paylaşıyorum.
Sözlükten bakıp öğrendiğimize göre demekki biz hangi moelinden yapıyor muşuz? Bravo bildiniz bunun adı tote!!
Malzemeler;
80X40 cm kalın keçe
1 adet mıknatıs çıt çıt
Çiçekleri yapmak için kazaklık yün ve 3 numara tığ
Çiçeklerin yapılışını daha sonra anlatacağım ama çantayı yapması çok kolay aşağıdaki şablona göre keçenizi ikiye katlayın, katlı uçlarına çanya sapı yapacak şeklide kırmızı yerlerden kesin.
Çantanın tabanındaki derinliği vermemiz için tabanının 2 köşesinden 3×4 cmlik dikdörtgenler kesin. Satırda 4 cm, sütünda 3 cm ölçüp keseceğiz. Daha sonra dikişe geçmeden çanta mıknatıs çıtçıtını iki keçe parçasına takın. Bu keçeyi çantanın ağızını kapatacak yerine denk gelicek şekilde iki taraftan silikon ile yapıştırın. Amacımız çıtçıtın arkasında kalan kısmı saklamak.
Daha sonra yanlarını dikip kapatıyoruz.
Hemen peşine altta kalan kestiğimiz dikdörtgencikleri uc uca getirip dikişini çekiyoruz. Çantamızı ters çevirdik miydi bütün işimiz bitti. Eğer benim gibi siz de süslü püslü süper bir şey yapayım isterseniz daha sonra fırsat bulduğumda yazacağım çiçek yapma yöntemi ile çantamızın üstünü süsleyecek çiçekler yapabilirsiniz. Benim ulaştığım sonuç aşağıda sizinkileri de yapıp bitirdikten sonra görmeyi, yapım aşamasında yardımcı olmayı çok isterim.
Yok olmadı ben anlamam bu işlerden bi zahmet yap gönder bacım bize de derseniz sizleri de buraya beklerim; bilgeden
