Hayır hayır tam adı; şems siperli serpuş, 25 kasım 1925 de şapka devrimine isyan etmesin mümin kardeşler diye uydurulmuş şapşik bir isim işte. Aslında dünya moda hareketlerinde kıyafeti tam olarak baştan tamamlayan bir aksesuar. Biz Ankara bebeleri bu kar kışta aklımıza getirip kafamızı üşütmeyelim diye kullanıyorsak da, aslında İngilizler için mesela yaz kış kullanılacak bir aksesuar, bak Kate ablama!!
Şimdi bizle bu yazı yardımı ile Kloş (çan) şapkalardan yapacağız. O da neymiş bilmeyenler için örnekleyim; çeşit olarak floppy’si var, Kloşu var, Aviator’ı var Rapçi şapkası var uu daha var da var. Bütün bu kafa karıştırıcılardan sıyrılıp Çan yani kolş şapka dikeceğiz. Başlayalım mı?
Aferim bana valla kimseye sataşmadan yapımı anlatmaya geçtim ya, gelişme kaydettiğimi düşünüyorum.
Malzemeler
Yarım metre kumaş
Kumaşın iç yüzünü kaplayacak şekilde tela
65 cm kadar dikişleri saklayacağımız gragoren kurdele (pamuklu olursa kaşındırmaz)
Şapka kalıbı
Burada tek önemli şey şapkanın kafaya oturacak bir kalıbının olması, sonrası, model uygulaması, tereği türeği hep size kalmış. Çan şeklinde şapka yapacak yani kafamıza tam tas gibi oturacak 6 parçalık kalıbımızı yazının malzemeler kısmında bulabilirsiniz. Ben yapımını anlatmaya geçiyorum.
Fotoğraflar çeşit çeşit, ilk şapkaların dikimi heyecanı ile fotoğraf çekmeyi unutup her yaptığımı yazarken yazma aşamasında aklıma gelip fotoğraflamaya uğraştığımdan her adımın fotoğrafı başka renkteki şapkaya ait olabilir, siz de kusura bakmayın artık. Kalıbımızdan kafamızın en yuvarlak yerinden ölçüyoruz ki bu alnımızın en ucu ve kafamızın arkasının en ucu. Ben ölçtüm 57 cm çıktı ki bu kalıpta 23’ e denk geldi.
23’ için olan kalıbı bir aydıngere çizerek 2 parçacık kalıbımı çıkarttım.
Buraya kadar ki en kolay kısmı. Şimdi bu füze gibi görünen kalıptan bir kumaşa 6 adet çizip keseceğiz. 
Diğer şapka tereğini kat kısmı kumaşın katına denk gelicek şekilde adet çıkartıyoruz. Sıra geldi telalamaya. Bu çıkarttığımız bütün kumaş parçalarının alt tarafına boncuk telaları da kalıba uygun keserek ütü yardımı ile kumaşımızın içine yerleştiriyoruz.
Ben bu işlemden hiç hoşlanmıyorum aslında yaptığım iş hem kumaş hem tela açısından israf ama önce yarım metre kumaşa (yüz olarak kullanacağım kumaşa) Tela yapıştırıp,daha sonra bu telalı kumaşa kalıbı koyarak kesiyorum. Çünkü hem kumaşı çizip, hem telayı çizip, hem de ikisini birbirine yapıştırdıktan sonra tekrar çizmek bana zor geliyor.
Çizim işlemini astar olarak kullanacağımız kumaşta da tamamlandığında elimizde yani neresinden dikeceğimizi bilemediğimiz kumaş kalmamış olacak ve parça parça birleştirmeye başlayacağız.
İlk olarak füzelerimizi 3’er 3’er birleştiriyoruz. Amacımız birleştirdiğimiz her parça yı ütüleyip dikişlerini bastırmadan bırakmamak. Aynı işlemi astar olarak kullanacağımız kumaş için de yapacağız. Ben oldum olası bu astar dikme olayını sevmem, kullanılan malzemenin dışı kadar içine aynı ölçüde işlem yapıyoruz ki dikiş sebebiyle açıkta kalan çör-çöp kapanıp güzel bir görünüm olsun.
Nerede kalmıştık?
Serbest çağrışım yapıp biraz saçmalayım mı?
O zaman hepimiz için Erkan CAN’dan bi kaç Serdar AKAR cümlesi gelsin;
-Sıra kimdeydi lan? Söndürmüşünüz cigarayı………………Neyse… Nerde kalmıştık?
-Karı soyunmaya başladı, sen de dur dedin…
-Heee… Ben dur dedim… Tekrar giyindirdim… Yaklaş dedim…
Devam etmeyim değil mi muhabbet çok muhtar emmi muhabbetine dönmek üzere. Kızmayın bana kitlelere mal olmuş film replikleri bu yazdıklarım.
3’lü gruplar halinde düzenlediğimiz parçacıklarımızı bir bütün haline getirmek için açık kalan uclarını bir araya getirip dikiyoruz ve mümkün olduğunca ütü masanın köşesine falan geçirerek dikişlerini ütülüyoruz.
Şapkanın kafamıza oturacak tas kısmı tamamlandı. Sıra geldi astara. Astarın da 3’lü gruplarının açıkta kalan yerini dikiyoruz ve ütülüyoruz. Sonra astarı asıl şapkamının içine Terse-ters denk gelecek şekilde geçirip tereğini dikeceğimiz çizgiden teğelliyoruz.
Şimdi sıra tereği yapmaya geldi. Hatırlarsanız iki parça çıkarmıştık, önce her bir parçayı kendine birleştirip, kumaş fazlalıklarını iki yana ütüleyip, tam daire bir kumaş elde ediyoruz. Sonra iki parçayı yüz yüze teğelleyip, dikip, tersini çevirip, bir ucu dikişli bir ucu açık şapka siperini (Tereğini) oluşturuyoruz.
Siperin açık ucu ile şapkanın açık ucunu bir birine iğneleyip üzerinden dikişle geçiyruz. Sonra şapkanın düzünü çevirip dıştan görünecek şekilde sabirtleme dikişini geçiyoruz. Şapkamız basit hali ile hazır. Daha muntazam olsun derseniz açık uçları birleştirirken gragoren kurdele yi de üzerine koyup dikersek, bir sonraki adımda dikişi olması gerektiği gibi sabitlediğimizde bu kurdele bize hem dikiş dikmekte yardımcı olmuş olacak hem de açık uçlu kumaşların görünmemesini sağlayacak. Ama içi nasıl olsa görünmüyor bana na deyip dememek size kalmış.
Şapkamız bu işlem ile bitti. Bundan sonrası tamamen zevkimize göre süslemek adına yapacağımız şeylerden ibaret. Yaratıcılığınıza güvenerek kendi diktiğim ve süslediğim şapkalardan birkaç adet sizler ile paylaşıyorum. Coco Chanel yanımızda halt etmiş hıh…
