Hani şu bildiğiniz patates kızartması eşantiyonunun tamamen organik olanından yapmaya ne dersiniz?.
Bu sefer lafı biraz uzatalım hemen ilk olarak tarihin gizli sayfalarına dalalım;
Ketçap dediğimiz hayatımızda hiçbir yaşamsal görevi olmayan gıda, aynen steteskop, fotoğraf çekimi, elektromanyetik akım, elektrikli telgraf, çengelli iğne, eter, asansör, dinamit ve de daktilo gibi ondokuzuncu yüzyıl icadıdır. Ne Polonyalı Keşiş Nicolas KOPERNICUS Dünya ve Güneş Sistemi kuramını ortaya attığında, ne de İtalyan Evangelista TORICELLI cıvalı barometreyi bulduğunda bu lezzet ile tanışmamışlarmış. Oysa tanışsalarmış yüzlerine gözlerine sürüp, kanlı zombicilik oynayarak icat yapacak zamanı bulamazlarmış goy goy yapmaktan. Bizim neslimizin en büyük problemi bu bence, makara yapmaktan icat düşünmeye kafamız çalışmıyor varsa yoksa mizah.
Bir ara süpermarkete yolunuz düştüğünde çeşni ve soslar reyonuna yönelip ketçap rafına şöyle bir bakın, farklı farklı markalar, boy boy şişeler ile domates ketçabı olarak satın alabileceğiniz envai çeşit malzeme varken hepsinin tadı, dokusu aynı ve içleri siz domates yediğinizi sanarken, şeker ve bir sürü kimyasal dolu. Nereden çıktıysa çok tutulmuş, çok popüler olmuş fakat çok saçmasapan bir besin maddesi. En çok da çocukların yediğinden, sevdiğinden. Geleceğin mutant nesillerini yaratmada bizlerinde böyle tuzu var biliyorsunuz değil mi?
Tadı ne tatlıdır ne acı, ne ekşilidir ne tuzlu, biracayip domatesimsi, hem de elma şekerimsi bir lezzet ama ne olduğu kesin olmayan birşey. Sanayisine zaten hiç bakmamak gerek, nerde ezik ve çürük domates varsa hepsi bu ketçapa kaynak oluşturur. Büyük şirketlere bok atmak gibi olmasın ama fabrikalaşmanın cilveleridir bunlar. Oysa 1830’larda öyle miymiş ya? İlaç olarak satılıyormuş, bildiğin şifalı yani…
O zaman uzatmayımda hemen tarifine vereyim
Malzemeler;
2 kg domates
½ su bardağı sirke
½ su bardağı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1/2 çorba kaşığı boyutunda taze zencefil
1 çorba kaşığı tane kişniş
3-4 karanfil
3 çubuk tarçın (evde kalmamıştı ben 1 çay kaşığı toz tarçın ekledim)
Domatesleri soyup doğrayın, ben pazardan aldığım domateslerin bir kısmını ketçap yapacağımı unuttuğum için buzluğa çoktan atmıştım ama elimde kalanlar 2 kg’ye yetmediği için bir kısmını buzluktan çıkarıp doğradım. Aslında buzluktan çıkarıp soyması da doğraması da daha kolay, suya tutunca kabuklar kendiğinden kabak çiçeği gibi açılıyor, sert olduğu içinde kolayca doğranıyor. Resimde taze ve donmuş domatesin doğrama farklılığını rahatça görebilirsiniz.
Kabuksuz ve küp küp doğradığımız domateslerimizin içine sirkeyi ekleyip güzelce kaynatıyoruz. Domatesler yumuşadığında blender yardımıyla pürüzsüz bir kıvama getiriyoruz karışımımızı. Daha sonra içine şeker ve tuzu direk, diğer baharatları bir tülbent ya da süzgeç yardımıyla pişince çıkarmak üzere ekliyoruz. Su iyice buharlaşıp ketçap kıvamına geldiğinde altını söndürüp şişeleyebiliriz. 2 kg kadar domatesten ben bir litreye yakın ketçap elde ettim. Dolaba kaldırdım. Patates kızarttığımda ya da tost yaptığımda kullanmayı planlıyorum.
Afiyet olsun.
Geri izleme: Tost ekmeğinde pizza | bilgederki.com
Çok beğendim.